Geldim. Yine. Eve dönmek çocukluğunu geçirdiğin dört duvara dönmek değil sadece, çocukluğunu oluşturan her detayı hatırlamak, o detaylar yerine konulanları hazmetmek, asla değişmeyenler için hayıflanmak, belki de üzülmek. Şimdi, çocukluğumda tahinli çöreğini çok sevdiğim fırının önünden geçerken, saatlerce oynadığım çocuk parkının oto yıkamaya dönüştüğünü fark ederken anlıyorum eve dönmenin sadece duvar yığınlarından, resimlerden, değişmeyen odalardan ibaret olmadığını.
Kendine özgü dil ve anlatımıyla dikkat çeken Fatma Nur Kaptanoğlu, ilk romanı Babam, Ev ve Yumurta Kabukları’nda bir eve dönüş ve hesaplaşma hikâyesini merkezine alıyor. Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin kişinin çocukluğundan, ilkgençlik yılları ve ilk heyecanlarından hiçbir zaman kopamayışı, Bilge’nin kendisiyle, annesi ve en çok da babasıyla giriştiği sessiz hesaplaşmalar üzerinden dışa vuruyor.
Babam, Ev ve Yumurta Kabukları, geçmişin bugünü ne derece derinden sarsabileceği üzerine bir roman.