Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin yöneticileri, 1927 yılında önemli bir karar alır: Eğitim ve kamu binaları bundan böyle çağın en gelişkin örneklerine uygun biçimde tasarlanacak ve inşa edilecektir. Mevcut mimar kadrolarıyla en yeni teknikleri yakalamak ve uygulamak kolay olmadığından, bu iş için yabancı uzmanlar davet edilir. Viyanalı genç mimar Ernst Arnold Egli de gelenler arasındadır. Egli kısa süreliğine gelip 13 yıl kaldığı Türkiye’yi, iş yaptığı yer olmanın ötesinde sever, benimser. Gazi Mustafa Kemal’le Harf Devrimi’nin provasını yapmaktan Akademi’de genç mimarları yetiştirmeye, İstanbullu seçkinler için villalar tasarlamaktan Anadolu’da bir su başında köylülerle azık paylaşmaya uzanan zengin insan hikâyeleriyle dolu zamanlar geçirir Türkiye’de. Türkiye’deki gezileri ve bilimsel gözlemleri sonucunda yazdığı iki kitapta, Mimar Sinan’ı ve Türk ev kültürünü uluslararası akademik camiaya ilk kez tanıtır. 1953 yılında, bu kez bir BM programı çerçevesinde gelir, Anadolu’yu gezerek farklı yörelerini keşfeder. Gelişen Türkiye’ye katkıda bulunmaktan mutluluk duyan Avrupalı bir kültür insanının kaleminden yakın tarihi okumak isteyenler için...