Bir fincan kahvenin 500 yıllık hatırı vardır…
Sabri M. Koz ve Kemalettin Kuzucu’nun hazırladığı Kahve kitabı, kahvenin ülkemizdeki 500 yıllık macerasını anlatıyor.
500 yıldır Türklerin hayatında önemli bir yer tutan kahvenin kökleri, bir Afrika ülkesi olan Habeşistan’a (Etiyopya), dalları bir Arap Yarımadası ülkesi olan Yemen’e kadar uzansa da artık ne Yemen’den dağılıyor bütün dünyaya ne de Habeşistan’dan... Ama bu yaygınlıkta Türkler’in payı büyük ve “Türk Kahvesi” de ne olduğu bilinerek tüketilen bir “imparatorluk içeceği” aynı zamanda...
Hiçbir zaman söylencelerden, dinî ve siyasî engellemelerden ve ticarî ilişkilerden kopamamış bir tarihi var kahvenin. Avrupa’ya nasıl taşındığı, kendini kabul ettirinceye kadar neler yaşadığı hep anlatılır durur. Ancak, çok uzun zamandan beri dünya kahve ticareti büyük tâcirlerin elinde. Oysa kahve, Türkler açısından, hazırlanışı, pişirilmesi, sunumu ve bunlarla ilgili geleneksel uygulamalarıyla “çok özel” bir içecek...
Türk Kahvesi’nin hikâyesi merak eden herkes için Türk Kahvesi’nde...
Kahve Yemen’den gelir
Bülbül çimenden gelir
Ak topuk beyaz gerdan
Her gün hamamdan gelir
Kahve biştiği yerde
Telve taştığı yerde
Güzel çirkin aranmaz
Gönül düştüğü yerde