Kurtuluş Savaşı yıllarında, 1922'de Kadıköy'de doğdu Halit Deringör. İlkokula Yeldeğirmeni'nde başladı. Kıtlık yıllarıydı. Yeldeğirmeni semti sakinleri arasında demiryolu işçi ve memurları vardı. Kürdü, Alevisi, Sünnisi, Musevisi, Ermenisi, birarada yaşardı ama hiçbir sürtüşme olmazdı. Çan sesleriyle ezan sesleri birbirine karışırdı. İz bırakan insanlar yetişecekti bu semtten.. Sadun Aksüt, Arap Kemal, Orhan Cencebay, Komiser Kemikkıran Muammer gibi. Halit Deringör de her çocuk gibi mahallede başladı top koşturmaya. 1937'de Fenerbahçe Genç Takımı'nm oyuncusu oldu. Haydarpaşa Lisesi'ni bitirdiğinde Fenerbahçe Kulübü'nde ilk üyelik imzasını attı. İstanbul Üniversitesi'ne devam ederken sahalarda da koşuyordu. Hitler'in Admira Takımı'na karşı kafayla attığı golle, faşizme karşı 2-1 öne geçirdi takımını. 1951-1952 dönemine kadar solaçık oynadı. Fırtına gibiydi. Galatasaray'a attığı golün ağları delip Çırağan Sarayı önündeki havuza düşmesi unutulmadı. 330 maçta 120 gol attı, 5 kez milli formayı giydi. Ani bir kararla top ayakkabılarını çıkardı. Tütün eksperi olarak tarlalarda, işçiler ve köylülerin yanındaydı artık. 1964'de Fenerbahçe'nin Teknik Direktörüydü. Aynı yıl Cumhuriyet Gazetesi'nde yazmaya başladı. Tekel fabrikalarında sigara içmeyen ilk yöneticiydi. Sendikal mücadeleler içinde yer aldı. Onurlu bir yaşam sürdü Halit Deringör. Futbol tarihimize altın harflerle yazdırdı adını. Fenerbahçe'ni Ağabey'i Halit Deringör... Cumhuriyet'teki yazarlığı hâlâ sürüyor...