Modern dram sanatı hakkında yapılabilecek en kısa ve açıklayıcı tanımlamalardan biri onun uçların sanatı olduğudur. Öyle ki, kategorik anlamda tanımlı bir saha ve özgül bir faaliyet alanı olarak ortaya çıktığından beri hem aktörleri hem de seyircileri amansızca sınar. Kabaca 1880’li yıllardan bugüne tarihlenen bu olgu, sadece farklı bir ifade biçiminin peşine düşmüş uygulayıcıların değil, bütün izleyici pratiklerinin, görme ve işitme fiillerinin bile geniş ölçekte sorgulandığı bir imtihan alanına dönüşmüş durumdadır. Bu öncülden yola çıkan elinizdeki çalışma, modern dram sanatını tüm tiyatro tarihine bağlayan ve onu diğer uygulamalardan ayıran dinamikleri bir bütün halinde çözümlüyor.