“Üstesinden gelinmemiş travmalar, tutulmamış yaslar, ‘söylenmesi güç olanlar’, tamamına erdirilmemiş olarak kalan, kimi zaman yüzlerce yıldır devam eden ve geçmiş kuşaklar tarafından hal yoluna sokulmamış kişisel veyahut ailevi sırlar, sonraki kuşaklara aktarılabilir ve onları çeşitli, farklı düzeylerde, derinden ve bazen de trajik şekilde biçimlendirebilir.”
Klinik psikolojiden yola çıkılarak oluşturulan psikosoybilim, kuşaklaraşırı bağlantıları da içine alacak şekilde genişletilmiş psikanalize ve sosyopsikolojik genososyogram tekniğine, yani önemli yaşamsal olaylar ve bağlantılarla zenginleştirilmiş şecere bilgisine dayanır. Psikolojik sıkıntılar nedeniyle ıstırap çeken fakat ıstırabının kaynağı sırf kendi hayatının olaylarında bulunamayan kişilerin soy geçmişlerinin araştırılması ve orada kuşaklar boyunca tekrar tekrar aktarılan travmaların gün yüzüne çıkartılmasıyla ortaya çıkan ve böylece psikoloji alanında adeta yeni bir kıta keşfeden bir bilimdir.
Bugün özellikle Avrupa’da ve Amerika’da neredeyse moda haline gelen psikosoybilimin isim annesi Anne Ancelin Schützenberger’in en olgun döneminde kaleme aldığı yazılardan oluşan bu kitap, travmaların kuşaklaraşırı ve kuşaklararası bilinçaltı aktarımı, bilinçaltı aile sadakati, yıldönümü sendromu ve benzeri temel kavramları bilimsel bir titizlikle ve örneklerin eşlik ettiği yalın bir dille anlatıyor.