Bu çalışma, özgür toplumsallaşma yolculuğunda atılması gereken bir ilk adıma, tarih boyunca göz önünde olan ve toplumsal yaşam üzerinde ağır bir yük oluşturduğu halde çoğunlukla görmezden gelinen “bildik” bir konuya, erkeklik kültürüne mercek tutuyor.
Erkeklik kültürü, egemen dünya için dokunulmaz bir kutsallık olarak kurgulanmıştır. Gelgelelim, onun yarattığı kültürel atmosfer içinde boy gösteren iktidarlar yıkılabilir, kültürler ortadan kaldırılabilir, yeni sistemler inşa edile-bilir.
Elinizdeki kitap, zihniyet ve kültür olarak erkeklik olgusunuı irdeliyor. Din, felsefe, bilim, psikiyatri, akıl, dil gibi zihniyet oluşturucu düşünce yapılarının erkeklik kültürünü inşa etme ve onu üretmedeki rolleri ile bütün bu düşünce yapılarına içerilmiş eril kodları tartışıyor. Erkeğin kendisine, kadına, yaşama, özgürlük-aşk gibi toplumsal değerlere dönük yanılsamalı algılarına odaklanıyor. Erkeklik ideolojilerinin, kurgulanan kimlik doğrultusunda erkeğin algısını nasıl manipüle ettiğini, erkek algısında sahte olanın nasıl gerçek olanın yerine geçirildiğini analiz ediyor.
Kitap, tüm bu yönleriyle, erkeklik çalışmaları alanında ufuk açıcı bir eser niteliğinde.