Nedir 16. ve 17. yüzyılların anlamı tarihte?
Batı için, başta kapitalizmin doğuşu ve ilk sömürge fetihlerinin yanı sıra, Hümanizma ile Rönesans’ın doruğuna çıkışı; Reform; belki hepsinden de önemli olarak kör imana karşı aklın başkaldırısı ve onun sonucu, bilimin ilk büyük açıklamalarını ortaya koyuşu.
Batı yeni kıtalar bulur ve eskilerini kolaçan edip dünya ticaret yollarını değiştirirken, bilimde bir “devrim” yapmış, başta gökkubbenin sırlarını çözmüş ve bütün bunlara denk düşecek biçimde, “düşünmede yöntem” tartışmasını başlatmış ve akıldan yana bir çözüme varmıştır. O dev sanatçılar bir yana, Kepler’lerin, Galilei’lerin, Harvey’lerin, Newton’ların, Descartes’ların, Bacon’ların, Spinoza’ların yaşadığı yüzyıllar, 18. yüzyıla, “Aydınlıklar Yüzyılı”na giden yolun taşları döşenmektedir.
Ya Doğu?
16. yüzyıl özellikle Türklerin en görkemli yüzyılı. Doğru! Ne var ki kuğunun son şarkısıdır bu. Asya, çok geçmeden, Avrupa uygarlığına karşı bir “geçici reddiye”de bulunacak, ondaki bir bakıma evrensel bütün değerlere sırtını çevirip, teknik gücü de ona terk ederek, sonunda dünya egemenliğinin yolunu açacaktır Batı’ya. Doğu’nun büyük geri çekilişi başlamıştır.