Doğa, denize, güneşe, doğaya derinlemesine bir sevgi duymuş, kendisine bir sığınak, düşüncelerine bir yanıt aramış ve Akdeniz ışığın da bütün yaşam felsefesinin imgesini bulmuş olan Camus bu kitabında, Cezayir'in sıcak ve aydınlık doğasından Antik Yunan'ın ölçülü ve ışıklı düşüncesine uzanır. Avrupa'nın kapıldığı yıkıcı tutkuy, yalın olduğu kadar hayranlık uyandıran bir mantıkla yargılar. Böylece ortaya çıkan Akdeniz bilinci Albert Camus'nün mutluluk etikasını yaratır. Yaz adı altında topladığı metinler, her zaman olduğu gibi, yazarın başka metinleriyle bağlantılıdır; bu nedenle bu denemeleri, Camus'nün Düğün ve Bir Alman Dosta Mektuplar, Tersi ve Yüzü, Sürgün ve Krallık adlı kitaplarıyla bir bütün içinde düşünmek gerekir.