Frankfurt Okulu/Eleştirel Teori’nin yeni kuşak araştırmacılarından Helmut Dubiel, ‘80’lerin başından beri siyasetin teorisine ve pratiğine damgasını vuran Yeni Muhafazakar akımın düşünsel kaynaklarını vukufla ortaya koyuyor. Yeni Muhafazakârlığın “yeni” görüşleri, kültür, demokrasi, eşitlik, refah, sınıf ve ilerleme gibi ‘hassas’ konularda, bir yandan iyice eski köklere dayanıyor; diğer yandan, onları sahiden “yeni” kılan bir güncel bağlam da var. Bu bağlam, çağdaş kapitalizmin,
Sosyal Refah Devleti’ni ‘işten çıkartmasıyla’ belirleniyor. Yeni Muhafazakârılığın yenilişi ve modernliği, kapitalizmin içinde bulunduğu yeniden yapılanma krizine cevap sunabilme yeteneğinden geliyor ve bu yeteneği sağ düşüncenin kadim unsurlarını maharetle cilalayarak, tazeleyerek sergiliyor.
Yeni Muhafazakârlık, siyasal düşünce yelpazesinin her köşesinden her türlü malzemeyi eklemlemedeki esnekliğiyle de ayırt ediliyor. Nitekim Dubiel, Yeni Muhafazakârlığın yeniliberallikle içiçe düşünülebileceği notunu düşüyor. Kitabın en önemli yanlarından biri, Yeni Muhafazakârlığı doğuran krizin, anti-kapitalist ve sol cenah açısından da bir tıkanıklığın ifadesi olduğunu görmezden gelmemesidir. Dubiel’in Yeni Muhafazakârlıkla hesaplaşması, kendini “teşhir etme” kolaycılığıyla sınırlamıyor; sağın bu ideolojik galibiyetiyle baş etmek için, sol düşüncedeki muhafazakâr rehavetin aşılması gerektiğini düşündürtüyor.