“Asimilasyon kavramı, popüler kullanımda şu ana dek tanımlandığı kadarıyla anlamını göç sorunuyla olan ilişkisinden alır. Daha somut ve tanıdık terimler; soyut tabirler olan ‘Amerikalılaştırma’ ile ‘Amerikalılaştırmak’, ‘İngilizleştirmek’, ‘Almanlaştırmak’ gibi fiillerdir. Tüm bu sözcüklerin amacı, bir toplumun ya da ülkenin kültürünün, vatandaş olarak kabul edilmiş bir kimseye aktarılmasına aracı olan süreci tanımlamaktır. Asimilasyon, negatif anlamıyla ise bir ulussuzlaştırma sürecidir ve kavram bu şeklini Avrupa’da kazanmıştır.”
“Sosyal kontrolün temel biçimleri hususundaki literatür törenler, tabular, mitler, prestij ve liderlik ile ilgili eserleri içerir. Bunlar temel olarak nitelendirilir, çünkü özgün doğanın her yerinden rastlantısal olarak ortaya çıkmıştır. Gelenekselleşmiş biçimi, şimdi bulduğumuz haliyle tekrarlanması ve bir kuşaktan öbürüne, bir kültürel gruptan diğerine aktarılması sırasında ortaya çıkmıştır. Uzun zaman boyunca geniş alanlarda aktarılmış olmaları temel insan dürtülerinin doğal birer aracı olduklarının göstergesidir.”
Bu çalışma, sosyal bilimlerin en önemli konu başlıklarından ikisine dair değerlendirmeleri, muazzam bir okuma metinleri derlemesi eşliğinde sunuyor. Sosyal bilimlerin farklı disiplinlerinin nasıl bir bütünlük gösterdiğini; kültür, dil, göç, içgüdü, tören, mit, kamuoyu, medya, hukuk, yargı, din vb. gibi pek çok çalışma alanının verilerinden ve kavramlarından yararlanmadan sosyolojiden de söz edilemeyeceğini gözler önüne seriyor.